AYAKKABI HAKKINDA HERŞEY

İnsanın bütün yükü ve ağırlığı ile sürekli baskı altında olan ayaklar, aynı zamanda sürekli yerle temas halinde olduğu için yaralanmaya en açık organlardır. Dolayısı ile insan, ayaklarını koruyacak bir yöntem üzerine düşünmeye var oluşunun çok erken dönemlerinde başlamıştır. İnsanoğlu var olduğundan bu yana farklı şekillerde de olsa hep var olmuş ayakkabı, her ne kadar temel bir ihtiyaç olarak kabul edilse de bugün üretim ve tasarım yönü ile moda endüstrisinin içinde önemli bir yere sahip tamamlayıcı bir stil parçasıdır. Bu yazımızda A’dan Z’ye ayakkabı hakkında en çok merak edilen soruların cevabını bulabileceğiniz küçük bir ayakkabı rehberi hazırladık.

EN GENEL ANLAMIYLA AYAKKABI TANIMI

İnsan ağırlığını taşıyan ve sürekli yerle temas halinde olan ayakları sert, kesici, delici maddelerden ve olumsuz hava koşullarından korumak için tasarlanıp çeşitli materyaller kullanılarak üretilmiş her türlü ayak giyimine ayakkabı denir. Aynı zamanda diğer giysileri tamamlayan bir stil parçası olarak da kabul edilen ayakkabıların stiletto, bot, sandalet, spor ayakkabı, çizme, makosen, loafer ve babet gibi birçok çeşidi bulunmaktadır.

AYAKKABININ TARİHÇESİ

İnsanlık kadar köklü bir geçmişe sahip ayakkabının ilgi çekici bir tarihi vardır. İnsan her zaman çevresindeki çeşitli malzemeleri kullanarak ayaklarını rahat ettirmek istemiş. Kimi zaman statü belirleyicisi, kimi zaman kişisel bir ifade aracına dönmüş ayakkabının ilk olarak ne zaman giyildiği tam olarak bilinmemekle birlikte ilkel çağlardan beri farklı iklim ve coğrafyalarda yaşayan insanların, farklı malzemeler kullanarak ayaklarını koruduğu tahmin ediliyor. Eski çağlarda insanlar, tabanı deriden ya da tahtadan sandallar giyerdi. Gelin, ayakkabı tarihine kısaca göz atalım.

BİLİNEN EN ESKİ AYAKKABI

Kayıtlara geçen dünyanın bilinen en eski deri ayakkabısı Ermenistan’ın Türkiye ve İran sınırına yakın Vayotz Dzor bölgesinde bir mağarada bulundu. Areni-1 adı verilen mağarada sağ teki bulunan ayakkabı günümüzden tam 5 bin 500 yıl önce giyilmiş. Bir başka ayakkabı ise Alp Dağları’nda bulundu. Günümüzden 3 bin 300 yıl önce öldüğü tahmin edilen ve bugüne kadar bozulmadan gelen insanın ayağında ayı derisinden yapılmış, tabanı samanla doldurulmuş bir ayakkabı vardı.

Arkeolojik verilere göre, geçmişte soğuk bölgelerde yaşayan insanlar geyik, ayı gibi avladıkları vahşi hayvanların derisini basit yöntemlerle, az dikişle ayaklarına giyiyordu; sıcak bölgelerde ise palmiye yaprakları veya papirüs lifleri kullanılıyordu.

AYAKKABININ GELİŞİMİ

Göç ve keşiflerle birlikte farklı ayakkabı modelleri ortaya çıkmaya başladı. Palmiye yaprakları, papirüs lifleri ve ham deriden yapılan ilk sandaletler Mısır’da ortaya çıkarken, Yunan ve Roma’da kölelerin haricinde özgür insanlar dize kadar tüm baldırı saran deri sandaletler giydi. O dönem kadın veya erkek ayakkabısı diye bir ayırım henüz konulmamıştı ama din adamı, asker, soylu ve köylü ayakkabıları diye kendi içinde bir ayırım vardı. Girit'te Minos uygarlığı ve Roma dönemlerinde bu tür ayakkabı ve çizmeler kullanılmış

Orta Çağ (476-1453) karanlık bir dönem olmasına rağmen ayakkabıda jüt tabanlı espadriller, topuk, sivri burun gibi birçok yeniliğin ortaya çıktığı dönemdir. Topuk ilk başta sadece erkekler tarafından giyildi. Daha soğuk iklime sahip Kuzey Avrupa’da ise tabanla dikilerek ters yüz edilmiş ayakkabılar giyilmeye başlandı.

İLK TOPUKLU AYAKKABILAR

M.Ö. 200’de Romalıların aktörler için mantar ve ahşaptan platform tabanlı ayakkabı yaptığı biliniyor. 17. Yüzyılda at binen erkekler için, ayağı üzengide tutması için topuk yapılmış. Başka bir teori ise kasapların bulundukları ortamda ayaklarını yerdeki kandan korumak için topuklu ayakkabı giydiği yönünde.

1453 yılından 19. Yüzyıla kadar olan dönem ayakkabı gelişimine baktığımızda erkeklerin ayakkabı modasına yön verdiği görülüyor. Çünkü kadınlar bu dönemde bacaklarını uzun etekler altında saklarken erkeklerde bacaklar bir güzellik standardı olarak kabul edilmiş. Rönesans döneminde, Avrupa’da krallar ve soylular yüksek topuklu ayakkabılar giyiyorlardı. Bu ayakkabılar günümüz platform ayakkabılarının ilk örnekleriydi. Kadınların da platform giymeye başladığı bu dönem sivri ayakkabılar yerini kare burunlu ayakkabılara bırakırken, şövalyelerin at binerken veya dövüşürken giymeleri için geliştirilen ayak bileğini kavrayan botlar da ortaya çıktı.

Bu dönemde özellikle dış dünyayla olan iletişimi daha fazla olan Avrupa’nın liman kentlerinde yeni ayakkabı modelleri hızla gelişti. İtalya ve İspanya’nın ayakkabı modasının temellerinin atıldığı yer olduğu söylenebilir. Kostüm tasarımının geliştiği bu ülkelerde üretilen süslü ayakkabılar hızla Avrupa’ya yayıldı. Birçok buluşun ortaya çıktığı Çin’de ise uzun yıllar, kadınlar için acı verici bir yöntemi içermekle birlikte bir güzellik anlayışı olarak ortaya çıkan lotus ayaklar moda oldu.

Abartılı, süslü ve dramatik ayakkabıların ortaya çıktığı Barok döneminde kadınlar için ayakkabı daha önemli hale geldi. Kadife, saten, ipek gibi materyallerin kullanıldığı bu dönemde çiçek, kurdele, taş gibi detaylar ve nakış işlemeler görülmeye başlandı. Geç barok dönemi olan Rococo’da ise en belirgin ayakkabı trendi toka ve Louis topuk oldu.

Moda ve stil açısından bakıldığında bir kadını daha şık göstermek için tasarlanan ilk ayakkabı 1533 Floransa’sında ortaya çıkıyor. Bunu yapan ise Mecidi ailesinin minyon kızlarının düğününde giymesi için topuklu ayakkabı yapan Leonardo da Vinci'dir. Zamanla çeşitlenerek kadınlar için vazgeçilmez hale gelen topuklu ayakkabılar bugün şıklığın ve zarafetin simgesi olarak kabul ediliyor.

TÜRKLERDE AYAKKABICILIK

Türkler Ortaasya’dayken hayvancılıkla çok uğraştıkları için deriden ve yünden giyim eşyaları yapmakta ustalaşmışlardı. Dolayısı ile Türkler arasında yaygın olan ayakkabı türleri arasında çizme ve çarık bulunur. At binerken de hayli kullanışlı olan çizmeler genellikle deriden yapılmakla birlikte kimi bölgelerde keçeden de yapıyorlardı.

Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde gelişen ayakkabı zanaatı diğer iş kollarında olduğu gibi bir loncaya sahipti ve denetime tabiydi. Ayakkabı satıcılarını ve imalatçılarını kapsayan kavaflar, kendi içinde çizmeci, nalıncı, yemenici, terlikçi ve pabuççu olarak ayrılıyordu. Ayakkabılar yapıldıkları malzemeye, biçimlerine ve kullanıldıkları yere göre farklı adlar alırdı. Dönemin ayakkabı çeşitleri arasında, başmak, çapula, nalın, çizme, cimcime, çedik, edik, sandal, fotin, galoş, mest, kalçın, kundura, merkub, tomak ve yemeni bulunurdu.

AYAKKABIDA SERİ ÜRETİM

19. yüzyılın başında erkek ayakkabıları ve kadın ayakkabıları arasındaki fark keskinleşti. Erkekler artık kadınlardan daha yüksek topuklu ayakkabı giymiyordu. Yüzyılın ortalarından itibaren ise sağ ve sol ayak için farklı ayakkabılar üretilmeye başlandı ve ayakkabılarda bağcık kullanılmaya başlandı. Ayakkabı bağcığı ilk olarak 27 Mart 1790’da İngiltere’de kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle bugün kullanılan bazı standart erkek ayakkabı modellerinin ilk prototipleri o dönem ortaya çıktı.

Sanayi Devrimi ile birlikte ayakkabı üretimi yepyeni bir boyut kazandı. İngiltere ve Kuzey Amerika’da icat edilen ayakkabı dikiş makinesiyle kumaştan seri ayakkabı üretilmeye başlandı. Ayakkabının mucidi olarak kabul edilen Jan Ernst Matzeliger’in 1883 yılında patentini aldığı makine ile günde 700 çift ayakkabı üretilir hale gelince ayakkabı herkes için ulaşılabilir hale geldi.

1900’lü yıllara kadar ayakta terlikler hariç çıplaklık kabul edilmezdi. Erkeklerin cepheye gittiği, kadınların yas tuttuğu ve fabrikalarda onun yerini aldığı savaş döneminde bağcıklı kadın ayakkabıları (Oxford) popüler oldu.

MODERN AYAKKABILAR

Ayakkabılar için kauçuk topuğu 1899’da Humphrey O’Sullivan geliştirildi ve ilk kauçuk tabanlı ayakkabı Amerika’da üretildi. Rubber Company, kauçuk tabanlı modern, konforlu, güzel kumaştan spor ayakkabı modeli yarattı. “Keds” markası böyle ortaya çıktı ve yaklaşık 25 yıl sonra, mükemmel halini alarak seri üretime başladı. 1917 yılında Keds markalı kauçuk tabanlı ayakkabı ilk spor ayakkabı modeli olarak satışa sunuldu. Reklamcı Henry Nelson McKinsey, bu ayakkabıların yürürken gürültü çıkarmadığına gönderme yapmak için yılandan ilham alarak ‘sneaker’ sözcüğünü kullandı. Aynı sene, Converse, basketbol oyuncuları için kendi modelini yarattı.

Kadınların ve erkeklerin farklı imajlarla kendilerini ifade etmeye başladığı 20. yüzyılda daha ucuz hammaddeler ve teknolojik gelişmelere paralel yeni ve şık ayakkabı modelleri çıktı. Artık her sene değişen bir ayakkabı modasından söz etmek mümkündü. Sinema yıldızları, pop yıldızları bu modanın yaygınlaşmasında büyük rol oynadı. Beatles grubu üyeleri Chelsea ayakkabılarını, Audrey Hepburn küçük kedi topuklu ayakkabıların popüler olmasını sağlarken, kız öğrenciler için Mary Jane ayakkabılar moda oldu.

AYAKKABI MODELLERİ

Ayakkabılar renk, malzeme, tasarımlarıyla birbirinden farklı modellere sahiptir. Bu modeller adını genelde bağcık bölgesinden, bazen de burun kısmından alır. Ayakkabının burun kısmında dikiş veya desen yoksa bu ayakkabı grubuna düz burunlu ayakkabı denir.

BAĞCIKLI AYAKKABILAR

Standart bağcıklı erkek veya kadın ayakkabıları giyildiğinde bağcığın her iki yanında bulunan kapaklar birbirine paralel şekilde bitişikse bu modele Oxford Ayakkabı veya Balmoral ayakkabı denilir. Mevsimine göre kısa veya uzun bot şeklinde olabilir. Özellikle smokin ve takım elbise gibi daha resmi görünümler için bu ayakkabı modeli idealdir. Bağcıklar bağlandığında iki kapak arasında açıklık kalıyorsa bu ayakkabı modeline Derby Ayakkabı veya Blücher Ayakkabı adı verilir. Her iki modelin yürüyüş amaçlı kauçuk düz tabana sahip olan modellerine Postman Shoes / Postacı Ayakkabısı denilir. İster Oxford ister Derby ayakkabı modeli olsun, eğer ayakkabının burun ve kenarlarında kullandıkça iz yapan hatları takip eden dikiş, zımba ve işleme varsa bu modele “Wingtip ayakkabı” ya da Brogue Ayakkabı denir ki özellikle çalışan erkeklerin tercih ettiği bu model prestiji simgeler.

TOKALI AYAKKABILAR

Bağcık yerine toka kullanılan ayakkabı modelleri, tek veya çift toka oluşuyla farklı adlar alır. Tek tokalı ayakkabı modellerine “Monk Strap Ayakkabı” adı verilir. Şayet model iki tokalı ayakkabı ise buna “Double monk strap” denilir ve daha çok ‘casual’ stillerde kullanılır. 

SLIP-ON / TOKASIZ VE BAĞCIKSIZ KOLAY GİYİLEN AYAKKABILAR

Türkçeye Fransızca "mocassin" kelimesinden geçen Mokasen veya yaygın yanlış kullanımı ile söylersek Makosen, tokasız ve bağcıksız ayakkabı olduğu için kolay giyilip çıkarılabilen düşük taban ve ökçeye sahip ayakkabı grubunu ifade eden ‘Slip-on’ ayakkabıları ifade eder. Bir başka adı da Loafer ayakkabı olan mokasenler pratik, hafif ve çok yönlü ayakkabılardır. Loafer adı bu ayakkabı modelini Londra’da ilk kez tanıtan Wildsmith Loafer’dan almıştır. Benzer bir tasarım 1900’lü yılların başında Norveç'te Aurlandskoen (Aurland Ayakkabısı) olarak tanıtıldı. İlk kez Kuzey Amerika yerlileri ve Kuzey Asya'daki bazı toplulukların deriden tek parça ayakkabı olarak ürettiği bu model, bugün ayakkabı dünyasının en çok tercih edilen günlük ayakkabıları arasındadır. Günümüz mokasen veya loafer modelleri önlerinde püskül veya metal toka detayı ile kullanılmaktadır. Püsküllü loafer veya tokalı mokasen bugün en çok satan ayakkabı modelleri arasındadır.

Kimi slip-on ayakkabı modellerinde giyinmeyi kolaylaştırmak için ayakkabının yan tarafına bir oyuk açılarak elastik bir parça yerleştirilir.

TOPUKLU AYAKKABI MODELLERİ

Ayakkabı terminolojisinde topuğa “ökçe” denir. Topuklu ayakkabı da genelde kadınların giydiği, ökçesi tabanına göre daha yüksek olan ayakkabı türlerinin tümünü kapsar. Ayakkabı sektöründe genelde ökçesi 5 cm'den daha yüksek olan ayakkabılar topuklu ayakkabı olarak adlandırılır. Yüksek topuklu ayakkabı veya sivri topuklu ayakkabı denilen, bazen topuk özelliğine göre kalın topuklu ayakkabı veya ince topuklu ayakkabı diye adlandırılan bu tür ayakkabıların birçok çeşidi vardır. Stiletto ve iskarpin en bilinenleri olmak üzere, topuğu açık ayakkabı, kedi topuklu ayakkabı, açık burunlu ayakkabı, şeffaf topuklu ayakkabı, ön tabanında platform desteği alan striptiz ayakkabısı, bir çeşit platform olan ‘wedge ayakkabı’ topuklu ayakkabı modelleri arasındadır. Bir de bunlara ek wedge ayakkabı modelinden farklı olarak tabanı topuğu genelde aynı yükseklikte olan platform ayakkabılar vardır ki bunlar topuklu ayakkabı sınıfına girmemektedir.

STİLETTO AYAKKABILAR

Rönesan İtalya’sında popüler bir silah olan dar, kısa ve sivri bir hançer türü olan “Stiletto” kadınlar için üretilen ince ve yüksek topuklu ayakkabı ve botlara da adını vermiştir. Stiletto topukların uzunluğu genelde 2,5 santimetreden başlayıp 25 cm’e kadar çıkabilir. Yaygın olarak kullanılan ideal stiletto ayakkabının yüksekliği ise 7 ile 12 cm arasındadır.

MEVSİMİNE GÖRE AYAKKABILAR

Ayakkabıları konusunda önemli bir ayırım da hava koşullarına ve mevsimine göre yapılan sınıflamadır. Yazlık ayakkabı ve kışlık ayakkabı bildiğimiz en temel grupları oluşturur. Zorlu koşullarda giyileceği düşünülerek geliştirilen bir ayakkabının performansı tasarımdan kullanılan malzemeye, deri kalınlığından iç ve dış desteklere kadar birçok bileşene bağlıdır. Ayakkabıların var oluş amacı ayağı yormadan ihtiyaç duyduğu sağlıklı koşulları sağlamak olduğundan giyileceği mevsime göre farklı tasarımlara ihtiyaç duyar.

KIŞLIK AYAKKABILAR

Kışlık ayakkabıların en önemli özelliği ayakları soğuğa karşı koruyacak konfora sahip olmasıdır. Su geçirmeyen ayakkabı ve kaymayan ayakkabı da kış için tercih edilen ayakkabı modelleridir. Kışlık ayakkabıların bu konforu sunarken hafif ve nefes alabiliyor olması istenir. Kışlık ayakkabı türleri arasında bot ve çizmeler önemli bir yer tutar. Baharlık ayakkabı modelleri arasında da kabul edilen çizmelerin uzun bacağı saran bir formu vardır ve boyutlarıyla kendi içinde farklı çeşitleri vardır. Diz üstü çizmeler ve baldırda biten çizmeler dışında bilekte biten Bootie ayakkabı modellerinin yaygın bir kullanımı vardır. Çizmeler uzun ve genelde bağcıksız olmasıyla botlardan ayrılır. Daha kısa bir forma sahip olan botlar, pratik bir kış ayakkabısıdır. Kalın taban, iç kısmında veya burunda kullanılan desteklerle olumsuz hava koşullarına karşı ayakları koruyan botlar bağcıklı veya bağcıksız olabilir. Sonbahar ve kış aylarının en çok tercih edilen ayakkabı modeli olan botlar deri, süet ve suni deri kullanılarak yapılır ve kendi içinde birkaç çeşide sahiptir.

İlk önceleri ata rahat binmek için tasarlanan bir bot modeli olan Chelsea botlar günümüzde hala popülerliğini korurken, onun bir benzeri olan Chukka botu, ikinci dünya savaşı sırasında askeri amaçla üretilip klasik bir bot modeline dönüştü. Postal da denilen askeri botlar dışında outdoors ayakkabı grubuna giren yürüyüş botları korumalı burunları ve özel tabanlarıyla performans odaklı ayakkabılar arasında yer alıyor. Botlar, tıpkı Oxford ayakkabılar gibi burun kısmında şapka varsa Cap Toe bot, burun ve yan kısımlarında dikiş ve zımba işlemeleri var ise Wingtip Bot olarak adlandırılır.

YAZLIK AYAKKABI MODELLERİ

Yazlık ayakkabı denilince ayakkabının nefes alıyor olması, hafifliği ve terletmemesi en önemli kriter haline geliyor. Bir yaz klasiği olan sandaletler topuklu ve topuksuz olarak tasarlanıp üretilmektedir. Dekolteli stilettolar, açık burunlu ayakkabılar, bantlı topuklular, babetler, loafer, Oxford ve terlik çeşitleri yazın giyilen ayakkabı modelleri arasındadır.

DİĞER AYAKKABI MODELLERİ

Ayakkabı modelleri arasında kullanım yerine ve amaca göre tasarlanmış farklı modeller de bulunmaktadır. Teknede kullanılmak üzere tasarlanmış Boat Shoes, karda yürümek için tasarlanmış kar ayakkabısı, dansçılar için dans ayakkabısı, kaykaycılar için üretilmiş kaykay ayakkabısı dışında tırmanış ayakkabısı, deniz ayakkabısı, tenis ayakkabısı gibi daha spesifik ayakkabı modelleri bulunmaktadır.

AYAKKABININ BÖLÜMLERİ

Ayakkabı üretimi 19. yüzyılın sonlarından itibaren belirli standartlara kavuşmuştur ve o günden bugüne üretim yöntemi ve süreci neredeyse hiç değişmemiştir. Ayakkabı taban ve üst yapıyı ifade eden ‘saya’ denilen iki temel bölümden oluşur. Bununla birlikte ayrıntıya girildiğinde çok daha fazla detay barındırır.

SAYA

Ayakkabının üst kısmını oluşturan gövdeyi ifade eden Saya birkaç parçadan oluşur. Ön taraftaki parçaya Yüz, arka bölümünü oluşturan parçaya Gamba ve yan parçalara Fileto denilir. Ayakkabının sayada ön tarafa gelen uç tarafına Burun  veya Maskaret denir. Ayakkabının ön üst kısmını oluşturan yüze dikili parçaya Ayna, ayakkabı bağlarının ayağı rahatsız etmemesini sağlamak için bağ altına konulan parçaya ise Dil denir. Filetonun daha büyük hali olan ve gambaların üzerine bindirme işlemi ile tutturulan parçaya Arkalık veya Fortluk adı verilirken, ayakkabının ağız kenarına estetik bir görünüş vermek ve sağlamlık kazandırmak için konulan detaya Kıyılık denir. Ayakkabının sayasının iç kısmında ayak ile temas eden kısma Astar denir. Astar, sayanın daha diri ve sağlam olmasını sağlarken ayak için yumuşak temas sağlar. Astar, yüz astarı, gamba astarı ve çoraplık astar olmak üzere üç astardan oluşur. Sayada ile astar arasına yerleştirilen, ayakkabının burun formunun ve parmakların korunması amacıyla kullanılan özel bir parça vardır ki buna Bombe denir. Ayakkabı bel kısmından eğilmesini engellemek için kullanılan desteğe de Bel Demiri denir.

TABAN

Ayakkabının burundan başlayarak ökçe arka ucuna kadar uzanan alt kısmına taban denir. Tabanda da birkaç parça vardır. Bunların en önemlisi ayakkabının yere basan ön kısmını ifade eden Pençe; ökçe ile milo arası ayakaltı boşluğuna karşı gelen Kamara (Bel) ve tabanın ökçe altındaki bölümünü ifade eden Topuktur. Kösele tabanlarda ökçe altında kullanılan parçaya conta adı verilir.

Dış Taban: Ayakkabının dıştan görünen kısmına verilin isimdir. Dış tabanda genelde PVC, TPR, PU, EVA gibi kimyasallardan enjeksiyon yöntemi ile elde edilen hazır tabanlar kullanılır. Bunun yanında neolit veya kösele de tercih edilen tabanlardan olabilir.

Mostra: Tabanda, ara taban, taban astarı (iç taban) ve taban astarının görünmesini engellemek için konulan parçaya Mostra denir.

Klişe: Mostranın üstüne basılan marka logosuna denir.

ÖKÇE

Tabanda, arka ayağın topuk kemiği altına gelen kısma ökçe denilir ve ilk başta ayakkabının dengesini sağlama ihtiyacından doğmuştur. Neolit veya kösele tabanlarda ökçe birbirinden ayrı parçalarken, hazır tabanlarda taban ile ökçe bir bütündür. Ökçe, çoğunlukla tabandan daha yüksektir ve giyen kişinin boyunu olduğundan daha uzun gösterir.

TOPUK BOYU NASIL ÖLÇÜLÜR?

Topuk boyu ve ökçe yüksekliği ölçerken referans olarak topuğun en yüksek yerinin alınması gerektiğini unutmamak gerekiyor ki bu ayakkabının arka tarafına denk gelmektedir. Topuğun ayakkabı ile birleştiği en yüksek noktadan yere bastığı noktaya kadar olan uzunluk topuk yüksekliğidir. Ayakkabı sektöründe birden fazla ölçü birimi kullanılmaktadır. En yaygın kullanımı olan ölçü birimi, Fransız milimetrik ölçü sistemine dayanan pont ve punt’dur. Pont Fransızca ‘numara’ anlamına gelmektedir. Kadın ayakkabılarında ökçe yüksekliği genel olarak 6 pont, 9 pont, 11 pont, 15 pont, 17 pont ve 21 pont’tur. Uzmanlar ayak sağlığı ve yaralanma risklerine karşı 15 pont topuk yüksekliğinden sonrasını önermemektedir.

1 punto, metrik sistemde 6,66 mm olarak kabul edilir. Sektörel kullanımlarında 0,6 cm olarak hesaplanır. 1 cm ise 1,5 pont'a eşittir.

AYAKKABI NUMARASI NASIL BULUNUR?

Ayak uzunlukları cinsiyete ve kişinin anatomik yapısına göre değişiklik gösterir. Kişinin giyeceği ayakkabıların büyüklüğünü ayakkabı numaraları belirler. Bu numaralar uluslararası kabul görmüş ayakkabı ölçü kalıplarına göre belirlenmiştir. Türkiye’de yaygın olarak kullanılan ayakkabı numaraları Avrupa’da da kullanılan Paris nokta sistemidir. Kadın ayakkabılarında ve erkek ayakkabılarında farklı hesaplamanın yapıldığı bu sisteme göre ayak numaranızı öğrenmek için önce ayağınızın ölçüsünü almanız gerekiyor. Gelin ayak numaranızı doğru bir şekilde almak için ne yapmanız gerektiğine birlikte bakalım.

Düz bir zemine bir kâğıt koyun ayaklarınızın topuk ve en uzun işaret parmağının geldiği noktayı işaretleyin. İki çizgi arasındaki mesafe sizin ayak uzunluğunuzu gösterir. Sizin için uygun ayakkabı yapılacaksa bu ölçüye 1cm eklenerek kalıbı çıkarılır. Ortaya çıkan uzunluğun aşağıdaki tabloda denk geldiği rakam sizin ayak numaranızdır.

Ayakkabı Ölçü Tablosu

Ayak uzunluğuna göre (cm) Avrupa ve Türkiye’deki ayakkabı numaraları (CM) 

22.8        23.5        23.8        24.5        25.1        25.4        25.7        26           26.7        27.3       27.9        28.3        28.9

35          36          37          38          39          40          41          42          43          44          45          46          47

AYAK SAĞLIĞI

Kullanılan ayakkabıların ayak sağlığı ile doğrudan ilişkisi vardır. Özellikle omurga rahatsızlıklarının temelinin ayaklara yeterince dikkat edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Her şeyden önce özellikle uzun süre ayakkabı giymek zorunda kalanlar için dikkat etmesi gereken en önemli nokta ayakların nefes alması gerekiyor. Ayakkabının çok ağırlık yapmaması, ayak tabanı ile uyumlu esnek ve hafif olması rahat bir kullanımın diğer koşulları. Ayak numarasından büyük veya küçük ayakkabının bir süre sonra ayak sağlığınızı tehdit edeceğini unutmayın. Aynı şekilde ayak yapınıza uygun ayakkabı modeli seçtiğinizden emin olmalısınız. Taraklı bir ayağa sahip olan birinin dar bir kalıba sahip bir ayakkabıyı uzun süre kullanamayacağı bilinmelidir. Yine aynı şekilde çok yüksek topuklu ayakkabıyı veya düz bir babeti uzun süre giymek de sağlığınızı tehdit edebilir.